BABA ÖZLEMİ; KAYIP VE VAR-YOK BABALARIN ÖMÜR BOYU SÜREN ETKİLERİ
Kitabın Adı : Baba Özlemi - Dr. Beth M. Erıckson
Yayınevi : Dharma Yayınları - İstanbul; 2004; 264 sayfa; Türkçe; Karton Kapak; ISBN: 975-8729-42-x
Sayfa Düzeni: 7
Çeviri Kalitesi : 9
Doyuruculuk: 8
Genel Olarak Kitap: 9
Özet...
Aile psikologu Erickson'un ikinci kitabı olan 'Baba Özlemi', çocukken babaları yaşamlarında gerçek anlamda var olmayan ya da fiziki anlamda var olduğu halde erişilemez olan erişkinler için. Kitap okurların baba kaybından dolayı acı çekip çekmediklerini anlamalarını sağlamayı ve bu acı verici durumu iyileştirmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor.
............................................................................................................................................................................................
Yazar Hakkında
Erickson Norveç göçmeni bir anne ve İsveç göçmeni bir babanın sekiz çocuğundan en küçüğü olarak dünyaya gelmiş.
İş adamı olan babası yoğun bir şekilde çalışıyor olmasına rağmen ailesine bağlı ve çocukları ile her zaman ilgilenen biriymiş. Fakat Erickson babasını ani bir kalp krizi sonucu dokuz yaşında iken kaybetmiş.
Babasının ölümünün ardından duygularını bastıran ve bu olayla yüzleşmekten kaçan Erickson, yaşıilerledikçe babasının ölümünün hayata bakışının ve kararlarının büyük bölümü üzerinde etkili olduğunufark etmiş. 'Baba Özlemi' kitabının bir çok yerinde de babasını küçük yaşta ve aniden kaybetmiş olmasının mesleki kariyeri üzerinde çok fazla etkisi olduğunu, bu kitabın hem temelini ve yazma nedenini de bu olayın oluşturduğunu belirtiyor. Konuyu incelemeye başladığında babayı kaybetmenin ve bu olayın etkilerinin tahmin ettiğinden daha ileriye gittiğini fark etmiş olduğunu söylüyor ve Amerika'da yeni yetişen neslin yoksun olduğu en büyük değerin “baba” olduğu sonucuna varıyor.
Kitabın İçeriği
Kitabın hazırlık çalışmaları sırasında, kitabın konusu ve konunun işlenişi hakkında kendi hastalarından oluşan bir odak grup ile çalışmalar yapan Erickson, kitapta ağırlıklı olarak hastalarının babaları ile olan ilişkileri ve baba kaybının onlar üzerindeki etkileri üzerine deneyimlerine yer veriyor.
Kitabın bir çok bölümünde okuyucunun kendini anlayabilmesi için çeşitli eylem egzersizleri var. Bunlar okuyucunun baba kaybından etkilenip etkilenmediğini fark etmesini amaçlıyor. Çünkü Erickson'a göre hem kadınlar hem erkekler; baba kaybının hayat üzerindeki etkisini ve bu olayın getirdiği duygusal yükü, hiçfarkında olmadan yetişkinliklerine taşırlar. Yaşamlarıboyunca baba kaybının etkileri; bağlanma korkusu, mesleki başarısızlık, çeşitli bağımlılıklar, melankoli vs. olarak karşılarına çıkar. Ama kişiler baba kaybının yaptığı bu etkilerin farkına varamazlar. Bu sorunların çözümü için kişinin ilk olarak baba kaybının kendi üzerindeki etkilerini fark etmesi gerekir.
Kitap, 'Baba Kaybı', 'Yetişkin Çağda Baba Kaybının Etkileri' ve 'Çareler ve İyileşmeler' adını taşıyan üçbölümden oluşuyor.
İlk bölümün, ilk kısmında yazar kendi babasınıkaybetmesine ilişkin deneyimini ve bu olayın onun yaşamını nasıl etkilediğini anlatıyor. İkinci kısımda 'Baba Açlığı' kavramını, üçüncü kısımda babanın yokluğunun çocuğun gelişimi üzerindeki etkilerini, dördüncü kısımda ise baba açlığının kaynaklarınıtartışıyor.
İkinci bölümde, baba kaybının etkilerinin ayrıntılarına giriliyor. Beşinci kısımda kadın ve erkeğin baba kaybına karşı verdiği tepkiler, altıncı kısımda çocukken baba kaybına uğramış olan bireylerin ilişkilerinde ve evliliklerinde yaşadığı sorunlar, yedinci kısımda ise babası güvenilir olmayan bir çocuğun yaşayacağıruhsal sorunlar ele alınıyor.
Üçüncü bölümde, baba kaybına uğramış kişilerin iyileşmeye başlamaları için çözüm önerileri sunuluyor. Sekizinci kısım, baba kaybından dolayı acı çekenlere kendi kendilerine yardım edebilmeleri için öneriler sunuyor. Dokuzuncu kısım da ise babanın olduğu kadar annenin de çocuğun yaşamında oynadığı önemli role dikkat çekiliyor.
Yazar kitaba özellikle terapistlerin ilgisini çekecek'Istırap Çeken Biri İçin Ne Yapabilirsiniz, Ne Yapamazsınız?', 'Terapistler Nasıl Yardım Edebilir?', 'Baba Kaybının Yarattığı Ruhani Krizle İlgilenen Terapistlere', 'Baba Kaybını Çözümlemek İçin Tedaviyi Yapılandırıcı 12 İlke' isimli dört ek bölüm daha eklemiş.
Baba Kaybı....
Erickson 'Baba Kaybı' na yol açan yedi belirli neden olduğunu belirtiyor; ölüm, boşanma, bekar annelik, evlat edinme, bağımlılık, taciz ve geleneksel babalık. Ona göre; bu yedi öğenin, ölüm hariç hepsinde ortak olan babanın kendi seçimi ile ortadan kaybolması.
Babanın ölüm sonucu kaybı çocuk için çok büyük bir travma yaratıyor. Fakat babayı bilmemek,yetersiz bir babaya sahip olmak yada baba ile gündelik ilişkilerini kaybetmiş olmak da çocuk üzerinde aynı 'baba kaybı' etkisini yapabiliyor.
Babanın olmayışının yaratığı boşluğun bazen çok belirgin olmasına karşın çoğu zaman kendini maskeleyerek ortaya çıkıyor. Mesela; boşluktan kaçma çabasıyla işkoliklik, alkol ve uyuşturucu kullanımı, depresyon, şiddete başvurmak, dağınık bir cinsel yaşam gibi. Kişi bu şikayetlerle bir uzmana gitse dahi 'baba açlığı' doğru bir şekilde teşhis edilmedikçe bu problemlere çözüm bulamıyorlar ve bu “baba açlığı”onların hayatlarının her anına koyu bir gölge düşürüyor.
Bir sorunu çözülebilmek için ilk olarak kişinin o sorunu fark etmesi ve sorun ile yüz yüze gelmeyi göze alması gerekiyor.
Baba Kaybının Sosyolojik Etkileri...
Erickson baba kaybını diğer aile bozukluklarından ayıran en önemli nedenin bunu yarattığı sosyolojik kabus olduğunu savunuyor.
Kitapta görüşlerine yer verilen sosyologlardan David Blankenhorn bu konuda; 'Babasızlık bu neslin en zararlı demografik eğilimidir. Toplumumuzdaki gerileyen çocuk refahının başta gelen nedenidir. Aynızamanda, en acil sosyal sorunlarımızı yönlendiren lokomotiftir... Eğer bu eğilim sürerse, babasızlık muhtemelen toplumumuzun şeklini değiştirecektir' diyor.
Aynı şekilde Rutgers Üniversitesi'nden Davis Popenoe de ilgili babaların, çocukların ve toplumun iyiliği için vazgeçilmez olduğunu ve ulusça artan babasızlığımızın oluşmakta olan bir felaket sayılması gerektiğini belirtiyor.
Kaybı Çözümlemek İçin Öneriler...
Erickson, duygusal anlamda kaybedilmiş babalar ile ilişkinin nasıl kurulabileceğini anlattıktan sonra, babanın tamamen kaybedildiği durumlarda bu kaybıçözümlemek için çeşitli stratejiler sunuyor.
Bu stratejilerin hiçbirinin bir kaybı tamamen çözümlemeyeceğini, o yüzden de bazı durumlarda hepsinin birlikte uygulanması gerekebileceğini de belirtiyor. Bu stratejilerden bazıları; günlük tutmak, resim çizmek, heykel yapmak, şiir yazmak, mektup yazmak vs. Erickson bu stratejilerin nasıl uygulanacağını ve ne şekilde fayda sağlayacağını da ayrıntılı bir şekilde kitapta anlatıyor.
Son Söz...
'Baba Özlemi'nin, baba kaybı yaşamış ya da babasındanduygusal anlamda kopmuş olan okuyuculara yardımcıolacağını, ve ayrıca, insanları tanımaya çalışan ve psikolojiye ilgi duyan okuyucuların da ilgisini çekeceğine inanıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder